Dr. Royal Lee, Dr. Francis Pottenger, Dr. Weston Price, Dr. William Kelley gibi uzmanlar 1930’lardan beri beslenmenin sağlığımız üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar yapmış ve birçok hastalık ve sağlık sorununun altında yatan temel nedeninin ihtiyaçlarımıza uygun beslenmenin sağlanamamasının ana etken olabileceğini vurgulamışlardır. Bedenimizdeki sistemler (kardiyovasküler, sindirim vb.) birden fazla organ ve bezden oluşmaktadır. Tüm bu organlar ve bezler ise benzer hücrelerden oluşur ve yeterlilikleri hücrelerinin verimli çalışmasına bağlıdır. Hücreler görevini yerine getirmek için sağlıklı enerji üretimine ihtiyaç duyar. Bu nedenle sporcu beslenmesi ve metabolik beslenme önemlidir. En kaliteli yiyecekler, besin takviyeleri ile beslensek dahi metabolizmamıza uygun beslenmediğimiz zaman optimum sağlık düzeyine ulaşmamız zordur.
Sporcu Beslenmesi ve Metabolik Beslenme Kişiye Özeldir
Son çeyrek yüzyılda giderek artan bir şekilde geleneksel tıbbın kalıcı bir çözüm sağlamadığını gösteren örnekler sayesinde sağlık konusundaki bakış açısında dramatik bir değişim gözlemlemekteyiz. Artık hepimiz sağlığımız için mucize bir hap aramak yerine, sağlıklı uzun yaşamın anahtarının beslenme ve yaşam alışkanlıklarımıza bağlı olduğunu daha net görebilmekteyiz.
Beslenme bu noktada önümüze çıkan en büyük etken olarak görülmekte. Günümüzde, ağrı ve rahatsızlıklardan, aşırı kilodan uzak olmak veya hayatı daha dolu yaşamak ve zinde kalmak için doğru şekilde beslenmenin olmazsa olmaz olduğu artık bilinmekte. Burada sorun olarak ortaya çıkan nokta ise bizlere önerilen farklı tiplerde diyet/beslenme önerileri. Tüm bu kafa karıştırıcı beslenme önerileri, yoğun bilgi bombardımanı karşısında, çoğumuz kendimiz için doğruyu bulmakta zorlanmaktayız. Bunun ötesinde kendimiz için doğru beslenme şeklini bulmamızı engelleyen daha temel bir sorunla da karşı karşıyayız. Tüm beslenme/diyet önerileri uzun yıllardır herkese uygulanabilir, her bünyeye uygun tek tip tarzında sunulmaktadır. Ne yazık ki bu hatalı bir yaklaşımdır ve klinik deneylerde bu yaklaşımın işe yaramadığı görülmüştür. Sporcu beslenmesi ve metabolik beslenme kişiye özel ve kişinin ihtiyaçlarına uygun olarak oluşturulmalıdır. Myptlab olarak kişiye özel beslenme düzeninin fiziksel gelişim açısından ne kadar önemli olduğunu yapılan araştırmalarla daha önceki yazılarımızda da sürekli belirtmiştik. Kişiye özel beslenme hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.
Standart diyet ve beslenme önerileri genetik nedenlerle kişilerin farklı beslenme ihtiyaçları olduğunu göz ardı eder. Bizler ise farklı metabolizmalara sahibiz dolayısıyla besinleri işleme ve faydalanma biçimlerimiz de farklı. Bu nedenle her birimizin farklı ve kendimize özel besin çeşitliliğine ihtiyacı var. Örnek olarak benzinli ve dizel yakıtlı motorları düşünebiliriz, nasıl benzinli bir araç dizel yakıt ile sorun yaşarsa, bizlerde doğru besin kompozisyonunu oluşturamazsak benzer şekilde metabolik sorunlar ile karşılaşırız. Sonuç olarak bizler sonsuz değişkenlikte besin çeşitliliğine ihtiyaç duyarız. Örnek olarak bazılarımız daha çok protein ve yağ ağırlıklı bir beslenme düzeni ile daha sağlıklı bir yaşam sürerken, kimilerimiz ise daha çok bakliyat, taze sebze ve meyvelerden oluşan bir beslenme tarzı ile sağlıklı kalırlar. Beslenme çeşitliliğimiz çoğunlukla atalarımızdan bize geçer. Atalarımızın yaşadığı zaman, iklim, doğal çevre, bitki örtüsü, bulunan besin çeşitliliğine göre asırlar boyunca geliştirmiş olduğu adaptasyon ve evrim sonucu ulaştığı beslenme tarzı genetik olarak bize geçmektedir. Örneğin Afrika’da yaşayan bir kabilenin sağlıklı şekilde beslenmesini sağlayan besin çeşitliliği ile, Kuzey Kutup Dairesinde yaşayan yerel halkın besin çeşitliliği bir hayli farklı olacaktır. Ne yazık ki yıllardır diyet ve beslenme endüstrisi tarafında “herkes için sağlıklı diyet” kavramı ile kandırılıyoruz. “Sağlık Diyet” diye bir şey yoktur. Doğadan gelen işlenmemiş hiçbir gıda kendi özelinde sağlıklı veya sağlıksız değildir. Önemli olan yediğimiz besinlerin bizim kişiye özel ihtiyaçlarımızı karşılayıp karşılayamadığıdır.
Neden Metabolik Beslenme Uygulanmalı?
Bilinen diyet örneklerinin aksine metabolik beslenme, size geniş bir besin çeşitliliği içinden ortalamalar yaklaşımı ile verilen sabit besin gruplaması yerine sizin vücut tepkilerinizi gözlemleyerek doğru besin gruplamasını yapmanıza yardımcı olan dinamik bir prosestir. Metabolik beslenme sabit bir diyet olmadığı için kullanılan yöntemler ile metabolizmanızın değişimlerinde, size beslenme şekliniz için adaptasyon şansı tanır. Hayatımız süresince yaşadığımız hastalık, stres, ileri yaşlar gibi durumlarda besin ihtiyaçlarınız değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle zaman zaman vücudunuzdaki etkileri gözlemleyerek besin çeşitlemenizi değiştirmeniz sağlıklı kalmanıza yardımcı olacaktır. Yüksek kalitede ve sağlıklı besin seçimleri yapıyor olsanız bile besin çeşitliliğiniz metabolik tipinize uygun değilse farklı besin yetersizliklerine sahip olabilirsiniz. Metabolik tipinizi belirlediğinizde ve buna göre beslenmeye başladığınızda birçok seviyede sizi özgürleştirdiğini göreceksiniz. Metabolik beslenme kısa süre içinde aşırı acıkma, kan şekeri dengesizliği, sindirim sistemi problemleri, baş ağrıları, depresyon, sinirlik ve yoksunluk hislerinizi ortadan kaldıracak, günlük yaşamınız için size gerekli enerjiyi sağlarken vücudunuzda yağ depolanmasını da engelleyecektir. Metabolik beslenmeye sadık kalırsanız uzun vadede açlık, kalori kısıtlaması olmaksızın sağlıklı kilonuza ulaşmanızı, korumanızı, güçlü bir bağışıklık sistemi kazanmanızı, yüksek enerji ve dayanıklılık ile geç yaşlanmanızı ve kronik birçok hastalıktan kurtulmanızı sağlayacaktır.
